SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L İMAN

<< 38 >>

باب: الصلاة من الإيمان.

30. Namaz İmandandır

 

-وقول الله تعالى: {وكان الله ليضيع إيمانكم} /البقرة: 143/: يعني صلاتكم عند البيت.

Ve Allah teala’nın şu ayeti: "Allah sizin imanınızı zayi edecek değildir [Bakara 143] yani sizin Kabe'de kıldığınız namazlarınızı zayi edecek değildir.

 

حدثنا عمرو بن خالد قال: حدثنا زهير قال: حدثنا أبو إسحاق، عن البراء، أن النبي صلى الله عليه وسلم: كان أول ما قدم المدينة نزل على أجداده، أو قال أخواله من الأنصار، وأنه صلى قبل بيت المقدس ستة عشر شهرا، أو سبعة شهرا، وكان يعجبه أن تكون قبلته قبل البيت، وأنه صلى أول صلاة صلاها صلاة العصر، وصلى معه قوم، فخرج ممن صلى معه، فمر على أهل مسجد وهم راكعون، فقال: أشهد بالله لقد صليت مع رسول الله صلى الله عليه وسلم قبل مكة، فداروا كما هم قبل البيت، وكانت اليهود قد أعجبهم إذ كان يصلي قبل بيت المقدس، وأهل الكتاب، فلما ولى وجهه قبل البيت، أنكروا ذلك.قال زهير: حدثنا أبو إسحاق عن البراء في حديثه هذا: أنه مات على القبلة قبل أن تحول رجال وقتلوا، فلم ندر ما نقول فيهم، فأنزل الله تعالى: {وكان الله ليضيع إيمانكم}.

 

[-40-] Bera’ r.a. şöyle dedi: Nebiyy-i Mükerrem sallallahu aleyhi ve sellem Medine'ye ilk geldiğinde Ensar'dan ecdadının yahut dayılarının- yanında misafir olarak kaldı. On altı ay (yahut on yedi ay) boyunca Beytü'l-Makdis'e yönelerek namaz kıldı. Kıblenin Ka'be olmasını istiyordu. Medine'de Kabe'ye yönelerek kıldığı ilk namaz ikindi namazı idi. Bir grup sahabe de onunla birlikte kıldılar. Nebi s.a.v. ile birlikte namaz kılanlardan bir sahabi namazdan çıkınca bir başka mescitte namaz kılan, namaz içinde rükû' eden bir topluluğun yanına uğradı. Onlara:

 

Allah için şahitlik ederim ki Allah Resulü ile Kabe'ye dönerek namaz kıldım, dedi. Bunun üzerine o topluluk bulundukları yerde Kabe'ye doğru yöneldiler. Hz. Peygamberin  Beytü'l-Makdis'e dönerek namaz kılması Yahudilerin yani ehl-i kitabın hoşuna gidiyordu. Hz. Peygamber namazda yüzünü Kabe'ye çevirince ehli kitap onun bu yaptığını yadırgadı.

 

Züheyr şöyle demiştir: Ebû İshak, Bera'dan şunu rivayet etmiştir: "Kıblenin değiştirilmesinden önce bazı kimseler vefat etmişler ve şehit olmuşlardı. Biz onlar hakkında ne diyeceğimizi bilemedik. Bunun üzerine Yüce Allah şu âyeti indirdi: "Allah sizin imanınızı zayi edecek değildir.[Bakara 143]

 

Tekrar: 399, 4486, 4492, 7252

 

AÇIKLAMA:     Allah sizin imanınızı zayi edecek değildir": Allah sizin Beytü'l-Makdis'e yönelerek kıldığınız namazı zayi edecek değildir. Buna göre Buhârî'nin "Sizin Kabe'de kıldığınız namazları" sözü problemlidir. Üstelik bu bütün rivayetlerde de sabit olup, bunun Kabe'de kılınan namazlara özgü olması da söz konusu değildir. Bir görüşe göre burada yazım yanlışı yapılmış olup Buhârî'nin sözünün aslı "sizin Kabe dışında kıldığınız namazları" şeklindedir.

 

 

Hz.Nebi Hicretten Önce Namazını Nereye Dönerek Kılardı?

 

Bana (İbn Hacer) göre burada yazım yanlışı yoktur, doğrusu böyledir. Buhârî bu işlerle ilgili İnce amaçlar taşımaktadır. Şöyle ki: Alimler Hz. Peygamberin s.a.v. Mekke'de namaz kılarken nereye yöneldiği konusunda ihtilaf etmişlerdir.

 

İbn Abbas ve diğerleri şöyle demişlerdir: Hz. Peygamber Beytü'l-Makdis'e yönelmiş ancak Kabe'yi de arkasına almamış, Kabe'yi kendisi ile Beytü'l-Makdis araşma alarak namaz kılmıştır.

 

Diğer âlimler ise Hz. Peygamberin sefem mutlak olarak Beytü'l-Makdis'e yöneldiğini söylemişlerdir. Bir başka grup âlim de, Kabe'ye yönelerek namaz kıldığını söylemişlerdir. Medine'ye hicret ettiğinde Beytü'l-Makdis'e yönelmiştir. Bu zayıf bir görüş olup, bunun kabul edilmesi halinde kıblenin yönü konusunda iki kere nesih olduğu iddia edilmiş olur.

 

İlk görüş en doğru görüştür. Çünkü bu, her iki görüşü de toplamaktadır. Buhârî en sahih görüşe kesin olarak işaret etmek istemiştir ki buna göre Hz. Peygamber Kabe'de iken Beytü'l-Makdis'e yönelerek namaz kılardı. Müslümanların Kabe'de iken buradan başka bir yöne dönerek namaz kılmaları durumunda namazları zayi olmuyorsa Kabe'den uzakta iken kıldıkları namaz hiç zayi olmaz. Buhârî'nin sözünün tam açılımı şöyledir: "Allah sîzin Kabe civarında Beytü’l-Makdis'e yönelerek kıldığınız namazlarınızı zayi etmez." Kıblenin Kabe'ye çevrilmesi doğru olan görüşe göre hicrî ikinci yılın Recep ayında olmuştur. Çoğunluk bunun kesin olduğunu kabul etmiştir.

 

Ebu Davud, Tirmİzî, İbn Hibban ve Hakim -bu İkisi hadisin sahih olduğunu belirtmişlerdir İbn Abbas'tan şunu rivayet etmişlerdir: Namazın farz olmasından sonra, kıble'nin değiştirilmesinden Önce vefat eden Müslümanların sayısı on idi.

 

Hadisten Çıkarılan Sonuçlar

 

Bu hadiste şu hususlar yer almaktadır: Dinî amelleri iman olarak isimlendirmeyi doğru bulmayan Mürcie mezhebinin reddedilmesi, ellen* Rabbi katındaki şeref ve yüceliği. açık bir talepte bulunmadığı halde Yüce Allah ona istediğini vermiştir.

 

Sahabenin dinlerine gösterdikleri özen ve kardeşlerine olan şefkatleri. Be­râ'dan sahih olarak nakledilen hadise göre bu durumun bir benzeri içkinin ha­ram kılınması meselesinde de söz konusu olmuş, bunun üzerine Yüce Allah şu âyetleri indirmiştir: "İman eden ve güzel işler/salih amel yapanlara hakkıyle sa­kınıp iman ettikleri ve iyi işler yaptıkları, sonra yine hakkıyle sakınıp iman ettikleri, sonra da hakkıyle sakınıp yaptıklarını, ellerinden geldiğince güzel yaptıkları takdirde (haram kılınmadan önce) tattıklarından dolayı günah yoktur. (Önemli olan inandıktan sonra iman ve iyi amelde sebattır). Allah iyi ve güzel yapanları sever".[Mâide, 93] "Biz güzel ameller işleyenlerin mükâfatını zayi etmeyiz.[Kehf, 30] Bu anlamı gözetmek maksadıyla Buhârî bu konudan sonra "Kişinin Müslümanlığının güzel olması" konusunu ele almış, müslümanın iyilik yapması durumunda bunun se­vabını alacağına dair delil getirmiştir.